4 Ocak 2014 Cumartesi

Pera Müzesi’nde ‘zamansız’ bir Yıldız...

Cumhuriyet’in ilk yıllarında doğdu. Akademik eğitim alan ilk Türk kadın fotoğrafçı oldu. Nice diyarlar dolaştı binlerce fotoğraf çekti. Birçok teknik imkansızlığın içinde kendine bir stüdyo bile açtı. Birçok kişisel sergiye imza attı. Fotoğrafı hep sanat olarak gördü ve bu doğrultuda çalıştı. Zaman geldi büyük aşkı fotoğrafı bir şairin sevdası için yüzüstü bıraktı. Yıldız Moran bugünlerde Pera Müzesi’nde…


Türk sanatının bazı isimleri karanlıkta kalmıştır. Bir yıldız gibi karanlığı aydınlatırlar da yine de yalnızca tozlu sayfalarda ve az sayıda meraklının zihninde yitip giderler. Yıldız Moran da Türk fotoğraf sanatının az bilinen parlak isimlerinden. Güncel sanatı takip edenler içinse uzak bir isim değil. Zira 12. İstanbul Bienal’inde (2011 / “İsimsiz” / 12. İstanbul Bienali) görülebilecek en önemli birkaç etkinlikten biri Yıldız Moran sergisiydi. 

Yıldız Moran 

Yıldız Moran, genç Cumhuriyet’in Genel Kurmay Dairesi Başkanlığı görevini yürütmüş Ahmet Vahid Moran’ın kızı olarak 1932’de dünyaya geldi. Babası aynı zamanda ilk Büyük Türkçe – İngilizce sözlüğün yazarıydı. Aydın bir kadın olan anne Nemide Hanım’ın kız kardeşi tanınmış yazarlardan Müfide Ferit Tek Hanım’dı. Kalabalık bir aileydi. Vahid-Nemide çiftinin beş çocuğu bulunuyordu. Yıldız, varlıklı ve kültürlü bir ailenin içinde büyüdü.
Eğitim hayatı Robert Kolej’in son yılına kadar gayet keyifli geçmişti. Fakat son sınıfta bir dersten kalınca farklı bir mecraya doğru adım atmış oldu. Öncelikle resim eğitimi almayı düşündü. Ama dayısı ünlü sanat tarihçisi Mazhar Şevket İpşiroğlu, kendisini fotoğraf konusunda yüreklendirdi. “Fotoğraf eğitimi” gibi bir konunun hiç bilinmediği bir dönemde ailesinin imkanlarıyla İngiltere’nin yolunu tuttu. Önce 1951’de Bloomsbury Technical College’i ardından 1952-54 tarihleri arasında da Eailing Technical College’i bitirdi. Böylece bir disiplin olarak fotoğraf tekniğini öğrendi. 



Bu arada Portekiz, İtalya ve İspanya’yı kapsayan bir seyahate çıktı. Bu gezi oldukça verimli geçti. Geziden döndüğünde Avrupa’nın bu renkli coğrafyasından birçok fotoğraf çekmişti. 1953 yılında dönemin şöhretli fotoğrafçıları Adolph de Meyer ve John Vickers gibi isimlerin asistanlığını yaptı. Aynı yıl Cambridge Trinity College’de ilk sergisini açtı. Bu sergide Avrupa seyahatinin fotoğrafları görücüye çıkmıştı. Sergi oldukça beğenildi ve bütün fotoğraflar satıldı. Böylesi bir başarının ardından Londra’daki sergiler birbirini izledi. 


1954’te artık İngiltere macerasının sonu gelmişti. Yıldız yurda döndü. İlk işi dayısı Mazhar Şevket İpşiroğlu ile Anadolu’yu karış karış gezmek oldu. Seyahat süresince asla boş durmadı. Gezi sona erdiğinde Anadolu insanı, yaşam tarzı ve coğrafyasına ilişkin ne varsa artık Yıldız’ın fotoğraflarındaydı. 
Takvimler 1955’i gösterdiğinde Yıldız Moran artık Beyoğlu’ndaydı. Kallavi Sokak 20 numaralı adreste stüdyosunu kurmuştu. Kim bilir nasıl heyecanlar yaşıyordu ve ne fotoğraflar çekmek istiyordu ama ilk önce stüdyo ayakta kalmalıydı. Bu sebepten öncelikli olarak portre  fotoğrafçılığı yaptı. Bir taraftan da gönlünde yatan sanatsal işleri yürütmeye çalışıyordu. Aynı yıl ilk İstanbul sergilerini de açtı. 

Yıldız Moran'ın objektifinden Özdemir Asaf

                                                    "Ama ben en çok şeyi 
                                                     En kısa zamanda sana söyledim...
                                                     Yalnız sana." *

Bütün bunlar gerçekleşirken araya hesapta olmayan bir şey giriverdi. “4 Kasım 1954 saat 11:00’de” aşık olmuştu. Fotoğraflarını bastırmak için doğru dürüst bir matbaa ararken yakışıklı şair Özdemir Asaf’ın sahibi olduğu matbaaya girmiş ve ne olduysa burada olmuştu işte. Özdemir Asaf bundan sonra Yıldız’ın hayatında fotoğrafın en büyük rakibi olacaktı. Yıldız ilk çocuğunu 1962 yılında dünyaya getirdi. Profesyonel fotoğrafçılık kariyerini bebekle beraber noktalamıştı. Bebeğini kucağına aldığında henüz Özdemir Asaf’la evlenmemişti. Evlilik 1963’te gerçekleşecek ve çiftin iki oğlu daha olacaktı. 
Yıldız Moran ilerleyen yıllarda edebiyatla ilgilendi. Çeşitli çeviriler yaptı, sözlükler hazırladı. Fotoğrafla hep ilgilendi ama profesyonelliğe geri dönmeyi asla düşünmedi. 1995 tarihinde Özdemir Asaf’tan 14 yıl sonra hayata veda etti. 

Yıldız Moran'ın fotoğraf stüdyosu dönemin kültür sanat ortamının aynası adeta.
Haldun Dormen'den Mücap Ofluoğlu'na, Halikarnas Balıkçısı'ndan Peyami Safa'ya,...Moran'ın objektifinde kimler yok ki...

Türkiye’nin ilk profesyonel ve ilk akademik anlamda eğitim almış kadın fotoğrafçısı... Ne yazık ki hakkında bilinenler çok kısıtlı. Ama bu kadarı bile ne kadar cesur bir kadınla karşı karşıya olduğumuzu anlamaya imkan tanıyor. Fotoğrafın 1839’da başlayan tarihi içinde Yıldız Moran isimli bir kadın varmış, Türkiye’den çıkmış İngiltere’de kendi başına eğitim almaya gitmiş. Büyük bir aşkla sarıldığı fotoğrafla yaşamını 12 yıl sürdürmüş. Aşk için fotoğrafla vedalaşmış ama asla pişman olmamış bir kadın…Fotoğrafın gölgede kalmış esas kızı…
Yıldız Moran’ın fotoğrafları bugünlerde Pera Müzesi’nde. Sanatçının 1950 ile 1962 arasında gerçekleştirdiği 8000 negatif arasından seçilen fotoğraflardan oluşan sergi “Zamansız Fotoğraflar” başlığını taşıyor. Gerçekten başlığının hakkını veren fotoğraflarla yüz yüze geliyorsunuz.  Yıldız Moran retrospektifi bütün klişelerden uzak fotoğraf arayanlara yeni bir kapı aralıyor. Hem teknik özellikleriyle hem de anlatım diliyle gerçekten alışılmışın dışında bir tat Yıldız Moran…İstanbul, Anadolu, portreler, manzaralar, haller, durumlar basmakalıp kompozisyonun dışına taşmış. Klişe trajik görüntülerden özenle kaçınılmış, kendi çağından kurtulmuş, her çağa nüfuz etmiş ve gerçekten tüm zamanlara ait fotoğraflar ortaya çıkmış
"Zamansız Fotoğraflar" 27 Kasım 2013 ile 19 Ocak 2014 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Son günleri ama halen vakit varken görülmeye değer...

* Özdemir Asaf / Kıvılcım / Sen Sen Sen (1956)

4 yorum:

  1. İstanbul da olsam mutlaka görmek istediğim bir sergi. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım bir yerlerde Yıldız Moran'la rastlaşırsınız.Çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. Sanırım 3 yada 4 hafta önce gitiim, Yıldız Moran sergisine, o tarihlerde, o şartlarda çekilmiş fotoğraflar olmasına rağmen tek kelime ile muhteşemdi, bayıldım. Zamansız fotoğraflar, gerçekten de fotoğrafları çektiği tarihleri not etmemiş Yıldız Moran, sergi müdürü o yüzden sergiye bu ismin verildiğini anlattı.
    İyi ki bahsettiniz bu sergiden, kaleminize sağlık :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Sevda Hanım, çok zarifsiniz:)

      Sil