8 Temmuz 2018 Pazar

Mavi düşler Bodrum'una yolculuk...

Begonvillerle donatılmış beyaz badanalı evler, yelkenlerle donanmış engin mavilikler, yeşile sırtını dayamış cennet gibi koylar, hareketini asla yitirmeyen sokaklar… Gönlümüzü Ege’ye, yolumuzu ilham verici atmosferiyle Bodrum’a düşürmenin tam zamanı…
“İtalya’yı gör de öl derler. Yok canım; Bodrum ve kıyılarını gör ve yaşa” demiş Türk edebiyatının usta kalemi, adını Antik Çağ’ın Bodrum’undan alan Halikarnas Balıkçısı. Yıllar yılı Balıkçı’nın izinden Bodrum’un peşine düştü binlerce gezgin. En sonunda seyahatin vazgeçilemeyeni oldu ve zirveye yerleşti Bodrum… Dört mevsim gezginlerin uğrak yeri bu mavilerden mavi beğenmiş liman, ama şimdi Bodrum’la kıyılarını görmenin ve keyfini çıkarmanın en güzel zamanı. Mavi düşlerin gerçeğe dönüştüğü Bodrum bağrında kusursuz plajlar, eşsiz koylar saklıyor. Ama şehir merkezinin dinamizmine kendinizi kaptırdıysanız, Kumbahçe sahilindeki plajlardan birini tercih edebilirsiniz. Işıl ışıl sakin bir koyda, balıklarla birlikte yüzmek içinse şehir merkezinden birazcık yürüyerek Bardakçı Koyu’na uzanmak lazım. Bardakçı Koyu, Türk müziğinin efsane ismi Zeki Müren’le özdeşleşmiş bir nokta. Bir tarafı Bodrum Kalesi’yle diğer tarafı da yel değirmenleriyle kuşatılmış durumda olan Bardakçı’da Azka Otel’in mavi bayraklı kumsalı zümrüt yeşili sularla buluşmak için harika bir tercih olacaktır.

Son yıllarda Bodrum’un yükselen yıldızı olan Gümüşlük de denize girmek için oldukça ilginç bir alternatif. Gelin gibi süslü bir sahile sahip Gümüşlük. Su kabaklarıyla bezenmiş ağaçlar, nazar boncukları, mumlar, çiçekler Ege’nin kıyıcığında ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunuyor. Gümüşlük’ü asıl özel kılan unsursa tarihi Myndos kentinin kalıntılarına ev sahipliği yapıyor olması. Öyle ki sahilden 150 metre uzaklıkta yer alan Tavşan Adası’na Antik Kral Yolu’nu takip ederek ulaşabilirsiniz. Binlerce yıllık bir yoldan denizin ortasındaki bir adaya yürümek kaçırılmaması gereken bir deneyim.





Halikarnassos’tan Bodrum’a…

Bodrum, yani çağlar öncesinin Halikarnassos’u, Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul edilen Halikarnas Mozolesi’nin (Mausoleion) kenti. Bu sebeple dünyanın her yerinden gezgini tarifsiz güzellikteki coğrafyası kadar tarihi serüveniyle de kendine çeken tılsımlı bir yer. Her ne kadar günümüzde Halikarnas Mozolesi temel seviyesinde kalsa da (Anıtın bazı bölümleri, heykelleri ve kabartmaları günümüzde British Museum’da sergileniyor) gezginlerin ziyaret listesine girmeyi başarıyor. Bugün artık Bodrum’un sembolü haline gelmiş olan Bodrum Kalesi’yse çağlara meydan okuyan tavrıyla ziyaretçilerini başka dünyalara sürüklemeye devam ediyor. St. Jean Şövalyeleri tarafından 15. yüzyılın ilk yarısında yapılan kalede Halikarnas Mozolesi’nin parçaları da kullanılmıştır. Beş kulesi ve yüksek surlarıyla Ege’nin soluk kesen mavilikleri arasında yükselen kalenin içinde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi görülebilir. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi içinde gezerken Antik Çağ’da Anadolu kıyılarındaki gemicilerin izini süreceksiniz. Kalenin kulelerine tırmanmayı göze alırsanız Bodrum’un kendine has zarafetini seyretmeye doyamayacaksınız. Kalenin yarattığı mavilikler içindeki manzarayı uzaktan görmek istiyorsanız Bodrum Antik Tiyatro’yu mutlaka ziyaret etmelisiniz. Binlerce yıllık bir tiyatrodan mavilerin, beyazlarla bütünleştiği kent size bütün sırlarını verecek ve harika fotoğraflar çekeceksiniz.

Bodrum’un Paşa’sı olarak anılan, büyük sanatçı Zeki Müren’in hayatının son yıllarını geçirdiği evi de müzeye dönüştürülmüş durumda. Sanat yaşamından, gündelik hayatına Sanat Güneşi’nin yaşamına ışık tutan Zeki Müren Müzesi misafirlerini keyifle ağırlıyor.








Bodrum’da lezzete yolculuk…


Bodrum mutfağı kaçınılmaz olarak Ege’nin hafif ve taze lezzetlerine ev sahipliği yapıyor. Ege otlarının muhteşem tariflerle sunulduğu mezeler, deniz ürünlerinin geçit yaptığı iştah açıcı sofralar, bir Bodrum seyahatinin olmazsa olmazı. Güne taptaze bir limon bahçesinde başlamak için asırları devirmiş bir Bodrum evi olan Ha Lâ Bodrum’a uğramalısınız. Ha Lâ Bodrum’un huzurlu atmosferinde yapacağınız kahvaltıyla güne ferah bir başlangıç yapacaksınız.

Kabak çiçeği dolması, deniz börülcesi, fava, köpoğlu gibi Ege yolculuğunun olmazsa olmazı mezeleri Bodrum’da birçok restoranda rahatlıkla tadabilirsiniz. Ama Ege’nin bu klasik mezelerini binlerce yıllık Antik Kral Yolu manzarası eşliğinde denemek için Gümüşlük’te bulunan Myndos Restoran kesinlikle doğru adres. Burada günlük hazırlanan, mezeler ve balıklarla Ege’nin gerçekten tadına varabilirsiniz.
Bodrum seyahatinizde yeni lezzetler keşfedeceğiniz durak ise Marina’nın hemen girişinde yer alan Musto Bistro. Bodrum’un gözde mekanlarından biri olan Musto’da et ve balık ürünleri olağanüstü tariflerle hazırlanıyor. Soya soslu kalamar ızgara, közlenmiş patlıcan eşliğinde ahtapot ızgara, hurma püresiyle servis edilen kuzu sırt ızgara, kurutulmuş domates reçeli üzerinde kızarmış peynir topları Musto’nun alışılmışın dışında ama bağımlılık yaratacak tatlarından sadece birkaçı. 
Rengarenk çiçeklerin hüküm sürdüğü daracık Bodrum sokaklarında bu kentin ruhuyla bütünleşmiş bir yegane mekansa Avlu Bistro Bar. Avlu Bistro Bar, 160 yılı geride bırakmış bir Bodrum evinde hizmet veriyor. Klasikleşmiş Ege yemeklerini ve dünya mutfağının özel tatlarını misafirlerine sunan mekan atmosferiyle de keyifli anlar vaat ediyor.
Bodrum sahili irili ufaklı birçok işletme barındırıyor. Güneşin berrak sularla buluştuğu ve görüş açınızı Bodrum Kalesi’nin doldurduğu kısa molalar için ideal mekan Leman Kültür. Eğlenceli dekorasyonu ve mavinin her tonuna hakim lokasyonuyla Leman özellikle dondurmalı tatlılarıyla yazın hakkını veriyor.







Bodrum çarşıları


Bodrum çarşıları, pazarları hep enerjik, hep kıpır kıpır. Mozaik avizelerden, sokak ressamlarının manzaralarına, çinilerden el yapımı takılara Bodrum’da tezgahlar, vitrinler her zaman çok davetkar. Bölgenin hediyelik eşya pazarlarının hakimi, Bodrum’un simgelerinden biri olan yel değirmeni modelleri. Birazcık rüzgarda fırıl fırıl dönen beyaz yel değirmenleri Bodrum anılarınızı hep capcanlı tutacak objelerden. Bodrum’da kendinizi gerçek bir Bodrumlu gibi hissetmek istiyorsanız tamamen doğal ürünlerden ve el emeğiyle üretilen bir çift Bodrum sandaleti alabilirsiniz. Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan BODRUM Sandalet, Antik Çağ’dan esinlenilmiş modelleriyle farklı bir alışveriş deneyimi yaşatacak.
Bodrum’da balıkçı ağlarına takılıp birer dekoratif öğeye dönüştürülen salyangozlar, deniz yıldızları ve mercanlar da tezgahlarda arzı endam ediyor. Ege’nin derin maviliklerinde gelişmiş bu tamamen doğal ürünler yabancı gezginlerin ilgi odağı. Denizle bu kadar iç içe bir memleketten iyot kokulu bir anıyla dönmek kim istemez?




Bodrum’da konaklama deyince:

Bodrum her bütçeye uygun konaklama alternatifiyle gezginlere pek çok seçenek sunan bir yer. Yaşanmışlığı olan yerlerden hoşlanıyorsanız 5 asırlık tarihi bir evde konaklamak harika bir seçenek. Marina’ya çok yakın bir konumu, mimarisi ve limon kokan bahçesiyle Ha Lâ Bodrum beklentilerinize fazlasıyla cevap verecek bir mekan. Şehirden çok uzaklaşmadan, beş yıldızlı otel konforunun pırıl pırıl kumsalla buluştuğu yer ise Bardakçı Koyu’nda yer alan Azka Otel. Gökkuşağının bütün renkleriyle uyanmak isteyenlerdenseniz Su Hotel Bodrum’a bir göz atmalısınız. Bodrum’un kalbinde yer alan Su Hotel, begonvillerin adeta dans ettiği bahçesi ve renkli tasarımıyla sizi neşeye davet edecek.





Tavsiyeler:


Bodrum coğrafi avantajıyla Türkiye’nin en güzel koylarına ve plajlarına ulaşılabilecek bir yarımada. Bodrum’un hemen her yerinden denize girmek mümkün. İnce kumların ayaklarınıza değdiği upuzun sahilleri yaz boyu dolup taşıyor. Seyahat programınıza bölgenin kuytu koylarını görmek üzere en az bir tekne turu alabilirsiniz. Tekneyle irili ufaklı Bodrum adacıklarına, elmas kadar parlak suların gözlerinizi kamaştıracağı burunlara, popüler plajlara ulaşabilirsiniz. Bodrum sahilinde günübirlik tekne turlarına katılabileceğiniz gibi, tekne kiralayıp kendi yolculuk planınızı da oluşturabilirsiniz.






Bodrum’da ulaşım:


Bodrum yaz aylarında oldukça kalabalık olan bir yer; bu nedenle trafik ve otopark sorunu yoğun biçimde hissediliyor. Araba kiralamak iyi bir seçim olsa da maalesef böyle zorlukları da olacaktır. Diğer taraftan kara ulaşımı pratik hale getiren unsur dolmuşlar. Neredeyse 24 saat dolmuş bulmak mümkün. Şehir merkezinden birçok yere rahatlıkla dolmuşlarla ulaşabilirsiniz. Yaz mevsiminde dolmuşların geçiş sıklığı da artmaktadır. Bodrum’da taksi kullanmak da bir alternatif ama çok pahalı olduğunu unutmayın!

1 yorum:

  1. Harika anlatmışsınız, bir Bodrumlu olarak ben daha iyi anlatamazdım Bodrum' u. Affınıza sığınarak bir iki ilave de ben katmak istiyorum yorumumda. Şimdiki Kumbahçe mahallesi aslında Rum mahallesidir. Burada Bodrum' u lezeetlerinin de kültürünün de gelişmesinde önemli söz sahibi olan Girit göçmenleri oturur. Saydığınız mezeleri Bodrum' a getirenler Girit kökenlilerdir. Kumbahçe' de Azmakbaşında Bodrum' un sebzeli dönerini umarım kaçırmamışsınızdır. Zeki Müren'in evinin olduğu semt Paşa Tarlası olarak anılır. Bir zamanlar özellikle şimdi kapalı olan Halikarnas Disko ile ünlü semttir. Bodrum Deniz müzesinde tekne maketleri ve deniz kabuklarının büyülü dünyasında kendinizi kaybedersiniz. Bodrum Kalesinde de Karyalı Prenses' i ziyaret etmelisiniz. Sokak lezzetlerinden dikenli incir ve buzlu badem denenebilir. Köylü pazarına gittiğinizde çeşitli Girit otları, yerli peynir sizi karşılayacaktır. Dondurmayı Penguen pastanesinden yemelisiniz Kumbahçe mahallesinde. Yunus' un yerini göreceksiniz yat limanına doğru çarşı içinde, haşhaşlı çöreğin tadına bakın. Tekne turu olmazsa olmaz. Güzel koyları görmelisiniz. Yahşi' yi tavsiye ederim denize girmek için. Son olarak Bodrum mandalinası diyorum, gazozu bile yapıldı.

    YanıtlaSil