20 Eylül 2019 Cuma

Beyoğlu'nda Sakit Mamadov Rüzgarı

Boğaziçi'ne sonbahar geldi. Yapraklar sarardı, çocuklar okula döndü, Eylül bile gitti gidiyor. Doğaya nazire yaparcasına sanat sezonu gümbür gümbür açıldı. Contemporary İstanbul 2019'u geride bıraktık, 16. İstanbul Bienali Yedinci Kıta olarak kıyılarımızda yerini aldı. Bütün bu büyük etkinlikler eş zamanlı sergileri de önüne katıp İstanbul'a getirdi. Azrbaycan'ın ünlü ressamı Sakit Mamadov'un "Opalizm" başlıklı sergisi de bunlardan biri...

Sakit Mamadov'un 160'tan fazla eserinin görülebileceği "Opalizm", Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi'nin Beş Kubbe salonunda 5 Eylül-5 Ekim 2019 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. 
Murat Pilevneli'nin danışmanlığını üstlendiği ve SOCAR Türkiye'nin sponsor olduğu sergi ücretsiz ziyaret edilebilecek. 
Temel bilgileri aktardığıma göre Sakit Mamadov ve Opalizm'den söz etmeye başlayabilirim artık. 





Öncelikle Beş Kubbe salonunun abidevi mimarisi içinde Sakit Mamadov'un çalışmaları kesinlikle çarpıcı bir etki yaratıyor bunun altını çizeyim. Diğer taraftan, Sakit Mamadov kimdir?, Opalizm nasıl bir izm'dir? gibi soruları duyar gibiyim. 
 Opal taşının canlı renklerinden ve büyüleyici ışıltısından etkilenen  Mamadov, eserlerine bu taştan aldığı esini katmış. Bu nedenle Opalizm tarzının kurucusu olarak kabul ediliyor. Latince "değerli
taş" anlamına gelen opalus, Opal'in ta kendisi. 
  Durduğu yerde doğal bir kaleydoskop izlenimi verecek kadar renkli, insana hayaller kurduracak kadar şaşırtıcı renklere sahip Opal'in, Mamadov'un paletinden süzülüp eserlerine yansımış hali de görülmeye değer. 
 Azerbaycan'da "yaşayan miras " olarak nitelendirilen sanatçının biyografisinden satır başları şu şekilde. 
Balıkçı bir baba ve ev hanımı bir annenin oğlu olarak 1958 yılında dünyaya geldi. Ailesi ressam olmasına pek sıcak bakmadığı için sınavlara gizlice girdi ve kazandı. 1970'lerde askerlik için St. Petersburg'a gitti ve burada ordunun üst düzey mensuplarıyla iyi ilişkiler kurdu. Her ders yılı yalnızca bir öğrenciye verilen Lenin Bursu'nu kazandı ve akademiye girdi. 
Dünyanın farklı şehirlerinde sergiler açtı. Papa 2. Jean Paul, Monica Belluci portresini yaptığı isimler arasında. Putin ve Clinton'un koleksiyonunda resimleri var (Buna sanatın birleştirici gücü mü demeliyiz?Emin olmadım şimdi!). 
Dünyada yeterince dert tasa olduğunu bu sebeple de resimlerinde ümitli bir dünya sergilediğini ifade ediyor. Bu sebeple geniş kitlelerce resimlerinin sevildiğini düşünüyor. 



Son olarak Sakit Mamadov'un daha önce Türkiye'de karma sergilere katıldığını ancak ilk defa bu kadar büyük çapta bir organizasyonla Türk izleyicinin karşısına çıktığını belirtmek isterim.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder