“Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.”
Tüm zamanların en genç şairlerinden biri oldu, zamansız ve
yok yere ölümüyle. Çapkınlığı bilinirdi. Oktay’la Melih ’ten ayrı
düşünülemezdi. Melih’le aynı kıza tutulmuşluğu bile vardı. Şiir herkesindir
diyordu. Yazdığı şiirler herkesin oldu. Bu yıl 100 yaşına girdi. Çünkü zaten
şairler ölmezdi. Bir de gizli sevgilisi vardı
“pek muteber” ona yazdığı mektuplar kitap oldu. O, Veli’nin oğlu, bir
garip Orhan Veli…
Şiirde “edebiyat tarihçisi”ne bulması salık verilen sevgili
Nahit Hanım. Nahit Hanım’ın onca özenle 52 yıl sakladığı mektuplar bugünlerde “Yalnız
Seni Arıyorum” başlığı ile YKY tarafından okuyucuya ulaştırılmış bulunuyor.
Kitapta bir tanesi telgraf olmak üzere 62 mektup yer alıyor.
Bir şairin kişisel dünyasında seyahat ediyorsunuz. Biraz da iki kişi arasında
kalması gereken mektupları okumanın verdiği mahcubiyetle zaman zaman içiniz cız
ediyor. Özellikle Nahit Hanım’ın Orhan Veli’nin ani ölümüyle asla kendisine
ulaştıramadığı mektup gerçek manada bir hüzün vesilesi…
36 senelik ömründe şairin en büyük aşkı, konumuzun esas kızı
Nahit Hanım. Nahit Gelenbevi, 1909-2002 yılları arasında yaşamış zarif bir
öğretmen. Kendi gibi öğretmen olan Halil Vedat Fıratlı ve şair Arif Damar ile
evlilikler yaşamış sanat çevrelerinde tanınan ve hayranlık uyandıran bir kadın.
Nahit Hanım, Samet Ağaoğlu tarafından “Rönesans gibi kadın” olarak anılırken; Cemal Süreya için
“Cumhuriyet dönemi küçük burjuva duyarlığının anası” olarak nitelendirilmiş.
Sofrasından Sabahattin Ali’den Oktay Rifat’a, Edip Cansever’den Yahya Kemal’e kimler
kimler geçmiş. Kaçınılmaz biçimde şiirlere, yazılara ilham kaynağı olmuş.
Atatürk’le üç defa dans etme imkanı bulmuş, çağının tanığı sıra dışı bir kadın.
Orhan Veli ile Nahit Hanım imkansız bir aşkın kahramanı.
Orhan Veli, İstanbul’da yokluk çeken yetenekli şair; Nahit Hanım Ankara’da
Halil Vedat Bey’le evli bir öğretmen. Ekonomik imkanlar elverdiği ölçüde iki
şehirden birinde kırk yılda bir görüşen gerisi hep satırlarda kalan dramatik
bir aşk hikayesi.
Sayfalar arasında kaybolurken şiirlerine de yansıyan gerçek Orhan Veli’yle yüz
yüze geliyorsunuz. Yoksulluktan mektubunu postaya veremeyen şairin hayatından
kesitler şatafatsız sevgi sözcüklerine karışıyor.
28 Mart 1947 tarihli bir mektubu şu
sözlerle tamamlıyor şair: “ Bu mektubu ayın 27’sinde yazdım. Fakat parasızlık
yüzünden ancak bugün atabiliyorum.”
Bazı mektuplarda şair, taa Ankara’ya sevgilinin kulağına
giden dedikoduları bertaraf etmeye çabalıyor. Bu satırlarda sitemkar bir
sevgiliyi ikna etmekten fazlası, Orhan Veli’nin hayat gailesi insanı sarsıyor. 27
Mayıs 1947 tarihinde yazılmış mektupta tam da böyle satırlar mevcut:
“ Bilhassa son
günlerde yeni zevkler, yeni maceralar aramak şöyle dursun, en basit en alelade
ihtiyaçlarımı bile halledemiyorum. Değil eğlenmek, gezmek, herhangi bir insanla
konuşmak hakkından bile mahrumum. Çektiğim sefaleti, çektiğim sıkıntıları
bilsen beni bu türlü şüphelerle üzdüğün için cidden utanırsın. Bir çorap
alamadığıma üzüldüğüm birçok günlerimi sabahtan akşama aç geçirdiğim bir sırada
sen tutturmuşsun, “Nasıl yaşadığını biliyorum diyorsun”. Bilmiyorsun Nahit;
bilsen böyle bir şey söyleyemezsin.”
Bu satırları okuyunca dedikoduların her zaman asılsız olduğunu
da düşünmemek lazım. Bazı mektupların genel havası tıpkı şiirdeki gibi. Sandal
hikayeleri, Yüksekkaldırım buluşmaları, sarhoşluk halleri, çıtı pıtı hanımlara
ilişkin ciddi bir inkar. Hatta “onu sonra anlatırım” larına kadar tanıdık. Çok
aşina olduğumuz bir “Dedikodu”!
“Kim söylemiş
beni
Süheyla'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim,
Eleni'yi öptüğümü,
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melahat'i almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.
Süheyla'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim,
Eleni'yi öptüğümü,
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melahat'i almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.
Ya o, Mualla'yı sandala atıp,
Ruhumda hicranın'ı söyletme hikayesi?"
Orhan Veli’nin satırlarında öne çıkan bir diğer husus Nahit
Hanım’a duyduğu özlem. Vuslat ümidi çok zaman kursakta kalmış derin kesiklerle
dolu bir kalp sızısı :
“Sana çok, pek çok şey yazmak istiyorum ama mektupla
olmuyor. Yanında olmak, sesini duymak, saçlarını okşamak istiyorum. Hasretim
tren Ankara’dan kalkar kalmaz başladı. Canım sevgilim sen de beni unutma”.
Mektuplar hep aşk ve hüzün içermiyor elbette. Nahit Hanım,
Orhan Veli’nin şiirlerinin her durumda ilk okuyucusu. Mektuplara eklenmiş
şiirleri büyük bir heyecanla beklediği anlaşılıyor. Bir şairle aşk yaşamanın en keyifli tarafı
sanıyorum böyle bir ayrıcalığa sahip olmak… Gün Olur, Hürriyete Doğru, Sizin
İçin ve daha nice Orhan Veli şiiri bu dertli sevda satırlarına eşlik ediyor
sayfalar boyu.
Sadece aşk, özlem ve yaşam mücadelesi yok Orhan Veli’nin
satırlarında. Şair aynı zamanda bir at yarışı müdavimi. Çoğunluk yarışa
yatıracak kuruşu bile yok. Arada sırada Nahit Hanım’a tüyo veriyor; kazanırsa
ne ala, yok kaybederse en büyük hüsranı yine kendi yaşıyor.
Velhasıl şiirlerindeki gibi bir Orhan Veli çıkıyor karşınıza.
Sahici ve savunmasız iki aşığın güncesi aslında “Yalnız Seni Arıyorum” başlıklı
kitap. YKY doğumunun 100. yıldönümünde eşsiz bir şairi farklı bir açıdan
sunuyor okuyucusuna. İyi ki doğmuş Orhan Veli ve iyi ki de aşık olmuş
diyorsunuz…
*Dilerseniz Orhan Veli'nin İstanbul günlerine değindiğim bir diğer yazı için "Mücap Ofluoğlu'ndan Orhan Veli'ye "Silinmiş Alkışlar İçinde" " başlığına dokunmanız yeterli olacaktır.
Ne guzel anlatmissiniz, vallahi soluksuz okudum. Gonlunuze saglik.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Mukaddes Hanım:)
SilEskiden insanlar çok kibarlık, medeniyet geliştikçe barbarlık hortluyor mu nedir Aslı :) dedikodu bile şahane yahu :))
YanıtlaSilÇok başarılı güzel olmuş
YanıtlaSilbalyaj.blogspot.com saç üzerine bilgiler sizleride beklerim
YanıtlaSilİçerik çok faydalı olmuş. Teşekkürler. Eski sevgiliyi unutmak üzerine bir yazı yayınlamıştım. Dilerseniz okuyabilirsiniz: eski sevgiliyi unutmak
YanıtlaSil