28 Nisan 2016 Perşembe

Yeşilçam Efsaneleri Heykel Olursa: "Türk Filmi"

Siyahın beyazı bir film, Türk filmi. Filmin içinde uyurken bile sigara içen bir adam, sokak fotoğrafçısı, Haşmet, Haşmet İbriktaroğlu. Paşa dedesinden kalan bütün serveti tüketmiş elinde kala kala Beylerbeyi'ndeki Külbe-i Ahzan kalmış bir adam. Bir de kız var. Esas kız, Ayşe. İzmir'den gelmiş, artist olmak istiyor, Haşmet'le yolları kesişiyor. Ayşe, Haşmet'in gönül yarası oluyor. 1966'nın İstanbul'undayız işte, siyah-beyaz perdede Beylerbeyi, Boğaziçi, İstiklal Caddesi,
Sultanahmet var şimdi...Her karesini, her cümlesini bildiğim, yüzlerce defa izlediğim, geçtiğimiz yıllarda festival kapsamında gösterildiğinde koşa koşa sinemaya koştuğum başyapıtım: Ah Güzel İstanbul...
Derken günlerden bir gün televizyonda genç sanatçı Çağdaş Erçelik röportaj veriyor. Çok içten, keyifle yaptığı çalışmalardan söz ediyor. Yaptığı çalışmalardan biri hayal meyal arkasında seçiliyor "Haşmet" diyorum. Genç sanatçı sinemadan, Külbe-i Ahzan'dan, Haşmet'ten bahsetmeye başlıyor. Ben de hemen serginin yolunu tutuyorum...

Külbe-i Ahzan yani hüzünler kulübesi ya da kimileri için bildiğiniz gecekondu...

Serginin başlığı "Türk Filmi", Nişantaşı'ndaki Galeri Eksen'den içeriye girdiğim zaman aklımdan ister istemez "Çağdaş Erçelik Gururla Sunar" cümlesi geçiyor. Türk Sineması'nda derin izler bırakan herkes burada. Sert bakışlı kötü adam Erol Taş yine kötü kötü bakıyor mesela, ya da birçok kişinin gerçek adını bilmediği oyuncu, senarist ve yönetmen olarak Yeşilçam'a koca bir ömür vakfeden İhsan Yüce yine düşünceler içinde. Bugünlerde kavuğu devredecek olmasıyla gündemde olan tiyatronun ve sinemanın usta ismi Ferhan Şensoy Varsayalım İsmail olarak galerinin bir köşesinde muzipçe gülüyor. Sokağın ve yaşamın sesleri, sinemanın sesleri yüzüyor galeride. Sol koldan Canım Kardeşim'den Kahraman'ın ağabeyleri geliyor; halleri insanın içini burkuyor. Muhsin Bey onları teselli etmek ister gibi yaklaşsa da kendi derdi başından aşmış...Bir köşede sinemanın sultanına rastlıyorum olanca güzelliğiyle, Afife Jale bütün zarafetiyle yine bütün bakışları üzerine topluyor. İçimizden biri Yaşar Usta'nın sözlerini duymamla ona yönelmem bir oluyor...Sinema perdesi aralanmış da film rulolarının içinde yürüyor gibiyim...


Varsayalım İsmail / Ferhan Şensoy


Benim için hep 40 Haramiler'den biri olarak kalacak olan: Erol Taş

Buradaki herkesin bir hikayesi var. Çağdaş Erçelik Yeşilçam'ın duygu dünyasını kendi hisleriyle tam kıvamında birleştirmiş, insan bu seçkiyi izlerken kapılıp gidiyor gerçekten. Önünden geçtiğim herkesi çılgınlar gibi alkışlamak istiyorum. Ekrem Bora, Ayhan Işık, kötü adam Önder Somer hiç yabancılık çekmiyor insan, tanıdık yüzlerin arasında...Diğer taraftan eserler arasında dolaşırken Ah Güzel İstanbul'un biraz ağırlıklı olmasına da içten içe seviniyorum. 


Ah Güzel İstanbul /1966
Ayşe ve Haşmet Beylerbeyi açıklarında Boğaz'ın ortasındalar. Haşmet birazdan herkesin ezbere bildiği şu sözleri söyleyecek:

 "Sus konuşma artık! Büsbütün öldürme insanı. Seni sevdim ulan. Sevdim be! Esir-i aşkın oldum. Ne istediysen yaptım, hatalar işledim, muradın olsun yüzün gülsün diye olmayacak işlere karıştım. Kendime bile ihanet ettim Haşmeti harcadım Haşmet'i..."


Ah Güzel İstanbul/ 1966
Üst fotoğrafta yer alan sahne...

"Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey.Sen mi büyüksün?Hayır, ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta.Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? Bir hiç.Gözümde pul kadar bile değerin yok!"

Veda Busesi

 Adım adım gezip, tadı çıkarılacak, sonra güzel düşlerle ayrılacağınız bir sergi. Hayatımızda yer etmiş onlarca karakter, sözcük...Her birini uzun uzun anlatmak sayfalar sürer ama sergi devam ediyor. En iyisi bunu yerinde yaşamak. Nişantaşı Galeri Eksen'de halihazırda görülebilcek "Türk Filmi" 3 Mayıs 2016'ya kadar sürecek. Evet çok az kaldı fakat Nişantaşı'nın ardından sergi Balat'a taşınıyor. Eğer 3 Mayıs'a yetişemezseniz Galeri Eksen Balat Art & Artist House Türk Filmi'nin yeni gösterim yeri olacak. Hala vakit varken kaçırmayın...

**Son olarak adresleri de vermek boynumun borcudur.
Galeri Eksen: Maçka Cad. No:29 Nişantaşı.
Galeri Eksen Balat Art & Artist House : Ayan Cad. No:32 Balat.

4 yorum:

  1. Ay çok güzelmiş! Ah Güzel İstanbul ve sen:) Hakikaten senlikmiş bu sergi. Yarın Nişantaşı civarına gideceğiz ama uğramaya vakit olur mu bilmem:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yarin gidemezsen Balat'a gideriz birlikte. 👌✌

      Sil
    2. Yarin gidemezsen Balat'a gideriz birlikte. 👌✌

      Sil
  2. istanbulda bilmediğim bir yer daha öğrenmiş oldum, çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil