29 Ağustos 2019 Perşembe

Beyoğlu'nda Uygun Adım Marş!

Hadi hep beraber Beyoğlu'nda hizaya giriyoruz. Bilinmeyen bir ses Salt Beyoğlu'nun önünde "Kıt'a dur" diyene kadar nizami yürüyüşümüze devam ediyoruz.  Selim Sırrı Tarcan'ın izinde ve "Dağ başını duman almış" marşının ahenginde Salt Beyoğlu'na giriş yapıyoruz. 


İstanbul son sürat yeni sanat sezonuna hazırlanırken yazı da dolu dolu geçirmeyi bildi. Bugün söz edeceğim sergi Salt Beyoğlu'nda Haziran'dan bu yana izleyiciyle buluşan "Uygun Adım Marş!" . Maria Anderson ve Nancy Atakan'ın yedi yıl süren araştırmaları sonunda hazırlanmış çalışmanın ana teması, 20. yüzyıl başındaki İsveç jimnastiğinin, Türkiye beden eğitimi sistemi içindeki fonksiyonu. Modernleşme çabasıyla harekete geçen Türkiye'nin bu konudaki başkahramanıysa Selim Sırrı Tarcan. Yaşadığımız coğrafyada beden eğitimi ve olimpiyat denince ilk akla gelen isim olan Tarcan ve onun adımlarını takip eden kızları etrafında şekillenen bir süreci Anderson ve Atakan'ın özgün çalışmalarıyla izliyoruz. 


Takvimler 1908'i gösterdiğinde Osmanlı Tarihi için II. Meşrutiyet vaktidir. Siyasi kargaşa birçok isme sıkıntılı günler getirir. Sıkıntıya düşenlerden biri de  Mühendis Hane-i Berri Hümayun'da iyi bir eğitim alan Selim Sırrı Tarcan'dır. 
1909'da  zorunlu yurt dışı göreviyle yüz yüze gelince Stockholm'e gönderilmeyi talep eder. Ne olursa bundan sonra olur...
Stockholm günlerini beden eğitimi, spor yazarlığı ve öğretmenliği konusunda ilerlemek adına bir fırsata çevirir. Pehr Henrik Ling'in kurduğu Gymnastiska Centralinstitutet’te (Kraliyet Jimnastik Merkez Enstitüsü) eğitim alır. Burada genel olarak askeri, tıbbi , estetik ve eğitsel özellikleriyle öne çıkan Ling jimnastik ekolüyle ilgilenir. 


Yurda dönüşünde, değişim rüzgarlarının bütün yelkenleri fora ettiği bir ortamla karşılaşır. Bu atmosferde kendisi bir beden eğitimi sistemi hazırlamak üzere görevlendirilir. Sağlıklı bir toplum, güçlü bir gelecek hedefiyle hem kadın, hem de erkek öğretmenlerle iş birliği yapar. 1916'ta Kadıköy'de ilk kez düzenlenen İdman Bayramı bu hedeflerin gerçeğe dönüşmesinin bir göstergesidir. 
Aynı dönemde sporla yetişen gençlik yeni bir marşa da sahip olur. Tarcan, İsveç'te tesadüfen dinlediği Tre trallande jäntor (Şakıyan Üç Genç Kız) isimli şarkıya Türkçe sözler yazdırır. Bundan böyle Felix Körling'e ait beste, "Dağ başını duman almış / Gümüş dere durmaz akar..." dizeleriyle başlayan Gençlik Marşı olarak hafızalara kazınacak ve sıkılmadan her vesileyle okunacaktır. 
Hayatının geri kalanında sayısız kitap yazan ve milletvekilliği yapan Tarcan'ın kızları sporla iç içe hayatlar kurar. Büyük kızı Selma modern dans, küçük kızı Azade terapötik jimnastik alanında çalışan öncü kadınlar olarak tarihe geçer. 





Maria Anderson ve Nancy Atakan bu öncü kadınlardan ilham alarak, Türkiye'de beden eğitiminin sisteme dönüşmesi sürecini kadınların özgürleşmesi bağlamında değerlendiriyor. Antik Çağ'dan zamanımıza uzanan süreçte ideal beden kavramına farklı bakış açılarını da sunan sergi için sayılı günler kaldı. 30 Ağustos Uygun Adım Marş! için son gün...
O halde Beyoğlu'na Uygun Adım Marş!






2 yorum:

  1. Selim Sırrı Tarcan'ın hayatı ilginçmiş bize kazandırdığı marşın öyküsünü öğrenmek ayrıca güzel. Teşekkürler.

    YanıtlaSil