Bildiğimiz dünyadan
çok önce, yerkürenin yüz ölçümü bilinmez, geceleri yalnızca yıldızlar aydınlatırken, zamanın hükmü efsanelere teslim olmuşken başlar Karadeniz’in coşkun
kollarında yer alan bu şehrin hikayesi. Derler ki Anadolu’nun efsanevi kadın savaşçıları bu toprakların bereketinden
beslenir, bu bölgede yaşarlarmış. İşte bu sebepten hala “Amazonların Yurdu”
olarak anılan, güneşin doğduğu şehir, Samsun...
Zenginlikleri sayfalara sığmaz bir Karadenizliye gelince
insan, Kızılırmak ve Yeşilırmak gibi akarsuların paletinden süzülen yeşili
yakından görmek istiyor doğrusu. 352 kuş türü ve tabiatın bütün güzelliğiyle
insanı büyülediği Kızılırmak Deltası ve içinde yer alan Galeriç Longozu zamanı
unutturan bir tabiat harikası. Kısa bir
zaman için bile olsa Kızıllırmak Deltası’na vakit ayırmak doğanın
yaratıcılığına kapılmak paha biçilemez.
Veda Busesi
Samsun defalarca gittiğim, gitmeye devam edeceğim, sevdiğim insanları barındıran şehir. Suntimes için yazdığım bu yazı şimdilik küçük bir başlangıç olsun...Gelecekte yazını , kışını, yeni yapılmakta olan Arkeoloji Müzesi'ni, ilçelerini , doğasını da yazmak boynumun borcudur...
Semalarında her
mevsim bulutların raks ettiği Samsun, Hititler’den başlayarak nice uygarlığa ev
sahipliği yapar. Şehir Antik Çağ’da Miletos kolonisi haline gelir ve uzun
yıllar Amisos adını taşır. Göz kamaştıran tarihsel yolculuğu 19 Mayıs
1919’da ayrı bir önem kazanır. “Güneşin
doğduğu şehir”, “Atatürk’ün şehri” olmuştur artık.
Doğası, tarihi, milli mücadelede üstlendiği kahramanlığı,
sahili, çok kültürlü geçmişin eseri olan mutfağı, kadirşinas insanlarıyla
Samsun, son yıllarda doğa tutkunlarının ve gezginlerin Karadeniz’deki
vazgeçilmez rotalarından biri haline gelmiş bulunuyor. Ben de bu çok görmüş
geçirmiş şehri tanımaya Karadeniz’in dalgalarıyla hafifçe okşadığı kıyı
şeridinden başlıyorum. İlk durağım çağlar boyu bir masal gibi kulaktan kulağa
anlatılan,bir dönem bu kıyıları mesken
tutan amazonlar adına kurulmuş Amazon Adası.
Burası Amisos Tepesi’nin yamacına kurulmuş, Amazonların yaşadığı evreni
günümüze taşıyan büyük bir canlandırmayı içeren yapay bir ada. Adanın girişinde yer alan devasa Amazon
heykeli ile iki tarafına konumlanmış aslan heykelleri, Karadeniz’in devinim
halindeki maviliği eşliğinde görkemli bir görüntü yaratıyor. Dilerseniz aslan heykellerinin içine girip
efsane kadınların çağına ilişkin bilgilere ulaşıp, aslanın ağzında şehrin
parlak mavi manzarasına dalıp gidebilirsiniz.
Büyük heykellerin ardından Amazonların köy hayatının yansıtıldığı kısma
geçiliyor. Burada balmumu heykellerle
ziyaretçilere gerçekten bir masal dünyası sunuluyor. Amazon Adası, Batı Park alanının içinde yer
alsa da buradan bir kanal vasıtasıyla ayrılmış. Kanalın üzerinde köprülerle
zarif bir doku yaratılmış, etrafta balık restoranları , yürüyüş yolları, piknik
alanları bulunuyor. Amazon Adası’nın gerçeküstü atmosferinden çok uzaklaşmadan
Batı Park’tan teleferikle Amisos Tepesi’ne konuveriyorum. Amisos, şehrin
bilinen en eski yerleşim bölgesi, burada yapılan arkeolojik çalışmalarda iki
Tümülüs ve mezar odaları tespit edilmiş. Günümüzde panoramik Karadeniz
manzarası ve tarihi dokusuyla gezginleri ağırlayan Amisos Tepesi, huzur
vadeden bir açık hava müzesi.
Amisos’un ruhu aydınlatan havasının tadını çıkarıp, kentin
tarihine doğru yolculuk etmek üzere Samsun Kent Müzesi’nin yolunu tutuyorum.
Çağdaş müzecilik anlayışıyla biçimlendirilmiş Kent Müzesi kalıcı sergi
salonlarında tarımdan, kent hayatına zamanın gölgelerinde kalan bir Samsun’u
kronolojik olarak izlemeyi olanaklı kılıyor. Güncel sergi salonlarında süreli
sergilere de yer veren müzenin yer aldığı bina da şehrin tarihsel yapılarından
biri olma özelliğini taşıyor. Şehrin
yakın tarihine bu denli kapılmışken rotamı Atatürk Parkı’na çeviriyorum. Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatması
onuruna, Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılan Onur Anıtı parkın içinde
yer alıyor. Ulu Önder Atatürk’ü şaha
kalkmış bir at üzerinde savaş alanında betimleyen heykel, Samsun’un sembolü ve
gurur kaynağı. Öyle ki heykelin bulunduğu caddeye Krippel’in adı verilmiş. Milli Mücadele’nin iliklerine kadar işlemiş
şehre ayak basmışken Onur Anıtı’na hiç de uzak düşmeyen, Atatürk ve
kurmaylarını Samsun’a ulaştıran Bandırma
Vapuru Müzesi’ni ziyaret ediyorum.
Samsun
büyük ve duygulu bir şehir. İnsanı samimi haliyle hiç yabancı hissetirmiyor.
Samsun’a karışmak için en doğru adres Çiftlik Caddesi. Ritmi hiç düşmeyen bu
caddede alışveriş yapmak, bir kahve eşliğinde dinlenmek mümkün. Diğer taraftan
biraz daha nostaljik bir hava solumak için eski tütün fabrikasına doğru gitmek
en doğrusu. Şimdilerde alışveriş merkezi olan fabrika, Samsun’un siyah beyaz
zamanlarından fırlamış gibi adeta.
Şehrin merkezinden çok uzaklaşmadan Samsun’un dillere destan
kumsallarını görmek için Atakum mevkiine gitmek gerek. Deniz havasını içinize
çeke çeke şık restoranlarda Karadeniz’i izleyip meşhur Bafra pidesinin her
çeşidini deneyebilirsiniz. Samsun’a özel
lezzetler peşindeyseniz Cumhuriyet Meydanı’nda, 1887 yılından bu yana sırrını
ele vermeyen Şekerci Faris Tarihi Bafra
Lokumcusu’nda manda kaymaklı lokumu tam damak
tadını bilenlere göre.
Veda Busesi
Samsun defalarca gittiğim, gitmeye devam edeceğim, sevdiğim insanları barındıran şehir. Suntimes için yazdığım bu yazı şimdilik küçük bir başlangıç olsun...Gelecekte yazını , kışını, yeni yapılmakta olan Arkeoloji Müzesi'ni, ilçelerini , doğasını da yazmak boynumun borcudur...
Çok güzel fotoğraflar. Yağmur, kahvaltı ve çay.Bu mükemmel üçlü Samsunda da iyi gitmiş.
YanıtlaSilYaşamış, semaverdeki mavi demlikten çayımı içmiş ve sizinle gezmiş gibi oldum. Bunun içinde teşekkürler...
Samsun' da doğduğum halde bir türlü gidemedim bu güzel şehre. Umarım bir gün giderim.
YanıtlaSilMemleketim diyorum, en sevdiğim yer hemen paylaşıyorum. Güzel yazın içinde çok teşekkürler.
YanıtlaSilBilmediğim yerlerini de öğrenmiş oldum. Amazon müzesini gezmeyi çok istiyorum.
Bu arada mavi demlik te çok şekermiş.Sevgiler
Merhaba,
YanıtlaSilUzun zamandır blogları, bu arada sizin bloğu da takip edemedim. Elbette çok şey kaçırmışımdır.
İnşallah yeni yılda, yeni bir heyecanla bloglarınızdan yararlanmaya çalışacağım.
Her gününüzün yeni olmasını, her anınızın mutlulukla dolmasını dilerim.
Çok güzel fotoğraflarla harika bir anlatım olmuş. İyi yıllar dilerim :))
YanıtlaSilMerhabalar,Blogunuzu sevdim.Takip ve izlemeye aldım.Bana da beklerim.(tariflimutfak/sibelinyemekleri).Başarılar dilerim.
YanıtlaSil