2 Aralık 2022 Cuma

İtalyan Lireti'nin Barok Çağı: Bernini

 

Başlığa bakıp, dudak bükenler, Bernini’ye paha biçemeyenler, Rönesans’tan çok kalbi Barok için atanlar toplanın İtalyan Merkez Bankası’na gönül koymaya gidiyoruz. Her ülkenin özgün parasının olduğu Euro’nun tekelleşmesiyle ortamın sevimsizleşmediği eski günlerden bir hatıranın peşindeyiz. 50000’lik İtalyan Liret’inin üzerindeki Bernini’ye çevrilen spotları yakmanın, ışığın aydınlığında biraz geçmişi kurcalamanın tam zamanı. Para yüzünden hep mutsuz mu olalım? Biraz da parayla saadeti konuşalım!


Geçtiğimiz günlerde mini dizi arayışları içerisinde dolaşırken, biraz 80'ler İtalya'sı görürüm umuduyla SanPa'yı (San Patrignano: Kurtarıcının Günahları) izledim. Neticede beklediğim İtalya'yı göremedim. SanPa bir belgesel olarak San Padrignano komününde Vincenzo Muccioli tarafından kurulan uyuşturucu bağımlılarına yönelik bir rehabilitasyon merkezinde geçen olayların gerçek hikayeleri ve görüntülerinden oluşuyor. İtiraf edeyim başından da kalkamadım, böyle şeyler daima ilgimi çeker. Neyse efendim belgeselin bir bölümünde San Patrignano'nun finanse edilmesi ve uyuşturucu piyasasında dönen büyük paralardan söz edilirken, banknotların üzerinde bir dizi sanatçı portresi dikkatimi çekti. Mübalağayı seven bünyem için ulvi bir kavrayış, "Elf gözlerin neler görüyor Legolas? " repliği gibi bir andı. 

İşte ekrandan bana göz kırpan, Mart 1984'te basılan paralardan bir tanesi yukarıda görülen 50000 Liret'lik banknot. Paranın ön yüzünde Barok dönemde ekol yararmış heykeltıraş ve mimar #gianlorenzobernini 'nin portresi ve Roma'daki sayısız eserinden biri olan Triton Çeşmesi yer alıyor.  Arka yüzde yine sanatçının imzasını taşıyan Scala Regia /Vatikan ve Konstantin'in Rüyası temalı atlı heykel bulunuyor. 

Bernini, 19. yüzyılın katı Klasizmi içinde, özellikle heykeltıraş olarak yerden yere vurulmuş olsa da artık herkes onun Barok heykelde öncü bir isim olduğunu ve bir ekol yarattığını kabul ediyor. Ünlü bir akademisyenin kendisi için " Shakespeare için drama neyse, Bernini için de heykel o ..." gibi bir cümle sarf etmişliği bile var. Bugün Roma'da listelerde tik atılmış yerleri üstünkörü gezerken adına en çok rastlayacağınız isim Bernini. Sanki bütün zamanların en üretken sanatçısı gibi gelse de kocaman bir atölyesi ve kendisinin yetiştirdiği onlarca yetenekli heykeltıraşı olduğunu unutmamak gerek. Atölyesi bir fabrika gibi çalışıyordu ve Bernini sipariş alma politikalarını mükemmel yöneten bir diplomatik kişilikti. Bugün hala bu atölye sistemiyle çalışan, hatta imzalarını bile asistanlarına attıran sanatçılar olduğunu da belirteyim


Yaşamı boyunca birçok papa, kardinalin ve hatta sınırları aşıp  XIV. Louis 'nin hizmetinde çalışmış bir sanatçıdan söz ediyorum. Yeteneği övülüp,  değeri ödenmiş bir usta. Hayattayken çok zengin oldu ve birçok meslektaşının aksine parayı doğru yönetmeyi başardı. Bir banknota en basılası en Barok sanatçı desem abartmış olmam. Bernini'nin diğer bir özelliği çalışmaktan yılmayan, sabırlı karakteri. Adeta heykektıraş ve mimar olmak için yaratılmış bir mizaç. Ani bir felç nedeniyle öldüğü gün bile atölyesinde bulunan bir işkolik aynı zamanda. 

Parasal mevzularda muazzam bir istikrar göstermesine karşın aşk hayatı pek parlak değil. Büyük aşkı Costanza tarafından aldatılmasıyla büyük bir buhran yaşıyor ve kötücül bir intikamın peşine düşüyor. Detaylara bakınca Costanza evli bir kadındır ancak Bernini Constanza'nın evli olmasına değil de kendisini eklek kardeşiyle aldatmasına sinirlenmiştir. Bir adam tutar ve sevgilisinin yüzünü usturayla kestirir. 

Her devirde olduğu gibi araya giren nüfuzlu kişiler bu sefer de Bernini için yasalarla oynayıverir. Nüfuzlu kişilerin Roma'daki Nirvana'sı olan papa Bernini'yi bir kadın yüzünden hapse atmasını beklemiyorsunuz ya!)

Bilindiği gibi Vatikan'da yasaların kadınları kolladığı pek vaki değildir. 

 Kısacası Bernini bu korkunç olayı gayet olağan biçimde atlatır, hiç ceza almadan hayatına devam eder. Skandal bayrağını bu defa kardeşi Luigi devralır. İkinci fotoda gördüğünüz Konstantin'in Rüyası heykeli yapılırken atölye çalışanlarından genç bir erkeğe tecavüz eder. Ailecek yine yakayı kurtarırlar. 


Konstantin'in Rüyası konusunda bahsi geçen Konstantin, I.Konstantin, şehrimizi (NovaRoma/ İstanbul ) kuran asabi ve vizyon sahibi komutan . Zamanın derinliklerindeki butün büyük komutanlar gibi Konstantin de gücünü ilahi bir kaynaktan alıyordu. İç karışıklıktan bıkan Konstantin, güneşin tepede olduğu bir gün gökyüzünde bir haç (Chi-Rho) görür. Bu haçın altında" bununla zafere ulasacaksın" yazmaktadır. Bundan daha açık bir ilahi mesaj olamaz herhalde! Büyük Maxentius'un ordularıyla iktidar için savaştığı sırada gelen bu mesajla olaylar gelişir. Tez zamanda lejyonlara, komutana gelen kutsal mesaj aktarılır. Göklerden gelen vahyin gücüyle Konstantin'in lejyonları, kendisi gibi kahraman olan ama ilahi kudreti bulunmayan Maxentius'un lejyonlarını alt eder. 

Öte yandan tarihte Konstantin'in İsa'nın ögretisini takip ettigine dair en ufak bir kanıt yoktur. 

Bernini heykelinde tam Konstantin'in ilahi mesajla yüzyüze geldiği o kutsal anı dondurur. Kutsal ışıkla çarpılan atın ve binicisinin gözleri kamaşmış, aniden esen rüzgarla her iki figürü de geriye doğru dalgalandırmıştır. Fakat bütün bu kudretli atmosfer heykelin 1669'daki soğuk kış günü ilk görücüye çıktığında yeterli olmaz. Bernini mekanı ve ışığı kullanmak uğruna (heykelin yerini de kendisi seçmişti) gerçekçilikten ödün vermiştir. Bir kere bu anın olmazsa olmazı haç hiç izleyicinin görüş alanına girmemesi sorunu vardı. İkonografik bulmacadaki bu yokluk, heykeli belirsizliğe sürüklüyordu. İmanlı Romalılar bu adamın kim olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. Dahası gün ışığının o çarpıcı efektinden yararlanmak uğruna heykel dört yönden görülebilme özelliğini kaybedip, bir duvar dibine mahkum edilmişti. Neredeyse kabartmadan hallice duruyordu. Dedikodu kazanları öyle bir kaynıyordu ki Bernini'nin statiği ayarlayamadığı için böyle bir tezgah kurduğu bile söylendi. Heykeldeki diğer problem Konstantin'in oldukça genç olmasıydı. Sakallı ve olgun bir diriliğe sahip olması gereken komutan toy bir oğlan olarak temsil edilmişti. Üstelik eyer ve dizgin gibi nesnelerden yoksun bir biniciydi. Ata gelince boynu ve kuyruğu gereksizce uzatılmış, kulakları da tuhaf bir biçimde yapılmıştı. Fakat Bernini ne yaptığını biliyordu. Tarihsel gerçekliğe sadık kalmaması tamamen yaratmak istediği o büyüleyici etki içindi. 






Heykel bugün Vatikan'da papalık sarayı ile San Pietro Bazilikası'nı bağlayan merdivenler olan Scala Regia'da bulunuyor. Scala Regia'ya salt bir merdiven demek haksızlık olur. Zira tasarımı Bernini'ye aittir ve Barok ihtişamını bütün gücüyle yansıtan bir yapıdır. Gel gelelim sıradan fanilerin bu merdivenleri aşması yasak olduğundan, dünya gözüyle Scala Regia ve Bernini'nin Konstantin'ini görmek pek kolay değildir. San Pietro'nun bir köşesinden kısıtlı bir karşılaşma deneyimi yaşayabilirsiniz. Tabii ki papalıkta hususi tanıdıklarınız varsa o zaman başka...
Bundan dolayı olsa gerek sanat tarihi de bu heykele, Bernini'nin diğer eserleri kadar odaklanmamıştır. Belki atlı süvari temasının çok kullanılması da bu ilgisizliğin bir başka sebebidir. 
    Sanatçının baş eserleri arasında gösterilen heykelin, diğer birçok eserinin aksine tamamen Bernini'nin elinden çıktığı düşünülmektedir. Geçmişe yönelik kayıtlarda başka hiçbir heykeltıraşın, Konstantin için ödeme almamış olması bu kanıyı güçlendirir. E madem konu paradan açıldı Bernini bu heykel için 7000 Roma Scudo'su ödeme aldığını da eklemek gerekir.

Veda Busesi

 Para tehlikeli bir şey olsa da kültürel kodları içeren dolaşımdaki en önemli meta. 
İtalyan Lireti birçok para birimi gibi kendini Euro'nun kollarına teslim ederek tarih sahnesinden çekildi. Günümüzde İtalya'yı gezen birinin cüzdanında bir Bernini, Caravaggio, Leonardo olsa fena mı olurdu? 
Paranın arka yüzündeki mitolojik karakterli Triton Çeşmesi'nden söz etmeyeceğim. Tarihin az bilinen Bernini'si
Konstantin'in Vizyonu bu yazı için yeterli bence. Bu meydanda bir süre sonra 100000 Liretlik Caravaggio ile dönemeyeceğimin garantisi yok tabi.
 "İtalyan Merkez Bankası geçmişini silemezsin!" diyerek bu yazıyı noktalamak, pardon ünlemlemek istiyorum! 

4 yorum:

  1. Öyle keyifli ki her yazdığın. Teşekkür ederiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Keyifli okumaların dönüşünü görmek çok güzel.

      Sil
  2. Sevgilinin ahı mı tuttu diyelim, nüfuzlu kişiler olmadan kimseciklerin eserini görememesini :) o nüfuz sayesinde örtmüş ya her bir şeyi. Keyifli bir paylaşımdı, ilgiyle okudum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah keşke tutsa. Kötü adamlara pek bir şey olmuyor maalesef. Bütün Roma'da Bernini'yi görebilirsiniz. Bir heykelinin kuytuda kalması yeterince üzmez onu. :) Çok teşekkür ederim.

      Sil